Yükleniyor...

İzmirin Çernobili Nedir?

Ana Sayfa / İzmirin Çernobili Nedir?

İzmirin Çernobili Nedir?

GAZİEMİR RADYOAKTİF ATIKLAR BİLGİ NOTU

 

İzmir Gaziemir’de; Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından lisans verilmiş bir kurşun ve akü geri kazanım tesisinin bahçesinde 2007 yılında tespit edilen tehlikeli ve radyoaktif atıklar ile ilgili 2011 yılında bir gazete haberi ile öğrendiğimiz “İzmir’in Çernobili” olarak anılan atık alanı; 2023 yılına geldiğimiz 16 yıllık süreçte kentin ortasında çevre ve halk sağlığını tehdit etmeye devam etti. 2023 yılı itibarı ile alanda çalışma başlatıldığı görünmekle birlikte sürecin detayları ile ilgili bilgi paylaşılmadı.

 

Bu bilgi notu  atıkların tespit edildiği günden bu yana süreci özetlemek için hazırlanmıştır.

 

Aslan Avcı Döküm San. Ve Tic. A.Ş İzmir İli Gaziemir İlçesi Akçay Caddesi üzerinde etrafı konut alanları ve ticarethanelerle çevrili bir alanda 1950’lerden bu yana faaliyet göstermiş olan atık akümülatörden ve tıp endüstrisi de dahil olmak üzere endüstriyel atıklarda  kurşun külçe üretimi yapmış olan bir şirkettir.

 

  • GSM Ruhsatı 16.07.1969
  • İşletme Belgesi 07.07.1977
  • ÇED Kapsam Dışı Görüşü 19/10/2005
  • İşyeri Açma Ruhsatı   05.03.2007
  • Geri Kazanım Lisansı 16.03.2007
  • Çevreyi kasten Kirletme Cezası 12.04.2007 Suç Duyurusu
  • 13.03.2008 İdari Para Cezası 321.000 TL
  • 17.06.2008 TAEK Radyoaktif Atık Bildirimi

 

Suç duyurusu, para cezası ve radyoaktif atıkların bildirimi ile ilgili süreç kamuoyu ile paylaşılmadı, Radikal Gazetesi’nden Serkan OCAK’ın haberi ile ortaya çıktı.

 

  • Şubat 2013 10200 Ton Toprak Serilmesi
  • 2013 5,7 Milyon TL Çevre Cezası
  • 2014 Turanlar A.Ş. ÇED Gerekli Değildir Kararı
  • 2017 ÇED Olumlu Belgesi

 

 

Atıkların Tespitinden itibaren; Merkezi ve Yerel  idareler tarafından alanını çok hızlı bir şekilde atıklardan temizlenmesi, sağlıklı ve güvenli koşullarda  rehabilitasyonunun sağlanması ve atıkların bertarafına yönelik süreçlerin yürütülmesi, diğer taraftan ;ülkemize girişi yasak olan ve kaçak yollarla giriş yapmış olan nükleer atıklarla ilgili sürecin sorumluları ve bu atığın nasıl ve hangi yollarla bu noktaya geldiğine ilişkin inceleme ve değerlendirmelerin yapılarak sorumluların bulunması, çevre ve hak sağlığı ile ilgili yaratılan risklerle ilgili firma ve diğer sorumlular ile ilgili çalışmalarının ivedilikle gerçekleştirilmesi ve kamuoyunun şeffaf ve sağlıklı şekilde bilgilendirilmesi gerekirdi.

 

Yapılan İşlemlere bakarsak;

Gaziemir Aslan Avcı Döküm San. Ve Tic. A. Ş. Firmasına Ait Fabrika Sahasındaki Radyoaktivite Bulaşmış Atıklar ile Tehlikeli Atıkların Fiziksel Yöntemlerle Ayıklanması’’ Projesi ile ilgili 27.05.2014 Tarihinde ÇED Gerekli Değildir Kararının  ve Mahkemenin 26.02.2015 Tarihinde verdiği kararın 1 yıl sonrasında; ÇED sürecinin başlatıldığı  31.05.2016 Tarihli Çevre Şehircilik İl Müdürlüğü Sayfasında duyurulmuştu.

 

10 Ağustos 2017 Tarihli Duyuru ile "Radyoaktivite Bulaşmış Atıkların Fiziksel Yöntemlerle Ayıklanması, Sahanın Temizlenmesi ve Elde Edilen Kurşunun Geri Kazanımı projesi " ÇED raporunun onaylandığı kamuoyu ile paylaşıldı. 10 Ağustos 2017 tarihinde ÇED olumlu belgesi verildiği halde Gaziemir'deki Radyoaktif bulaşıklı atıkların ayrıştırılması ve bertarafı projesi bir türlü başlamadı. 

 

Fabrika sahasında bulunan tehlikeli atıklar ve radyoaktif atıklar ile Bölge Halkı ve İzmirliler yıllardır yaşamaya devam etti. Toprağa gömülü haldeki atıklarla ilgili olarak; arazinin temizlenmesi sürecinde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı TURANLAR ATIK YÖNETİMİ GERİ DÖNÜŞÜM ÇEVRE ÖZEL SAĞLIK HİZM. VE ENERJİ NAK. TİC. A.Ş. tarafından yürütülecek projeye ÇED OLUMLU kararını verdi. ÇED süreci içerisinde ÇED Raporuna ilişkin görüş, öneri ve itirazlarımızı Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve kamuoyu ile paylaşmıştık. Bu aşamada arazinin bilimsel yöntemlerle ,doğru şekilde temizlendiği ve atıkların alandan uzaklaştırılarak bertaraf edildiği ile ilgili veriler ve yapılan çalışmaların bilim insanları, meslek odaları, kamuoyu ile şeffaf bir şekilde paylaşılması zorunluluğu bulunmaktadır. Süreç içerisinde arazinin etrafının tel örgü ile çevrilmesi dışında arazide hiçbir çalışma yapılmadı. Arazi terkedilmiş, tel örgülerin parçalandığı, giriş çıkış kontrolünün olmadığı çocukların oyun alanı olarak kullanılan bir alan haline geldi.

 

2020 yılında DEÜ Çevre Mühendisliği Bölümü Emekli Öğretim Üyesi Enver Yaser KÜÇÜKGÜL tarafından alanda yapılan inceleme ve ölçümler kamuoyu ile paylaşıldı. Ölçüm değerlerinin limit değerlerin 219 kat üzerinde radyasyon olduğunu gösterdiği paylaşıldı.

 

TAEK çalışmaların durduğunu açıkladı. Türkiye tarihinin en büyük çevre cezasının kesildiği alanda cezanın tahsil edilmediği bilgisi paylaşıldı. Bu cezalar ile alanın rehabilitasyonu gerçekleştirilebilirdi. Bu kabul edilemez gerçekler ve yapılan açıklamalar yaşamlarımızın hiçe sayıldığının çok acı bir göstergesi oldu.

 

Gaziemir'de bu atıkların temizlenmesi adına hiç bir çalışma yapılmadı, çalışma yapılmadığı gibi alanını güvenliğinin sağlanması konusunda da  bir çalışma olmadığını , nükleer atığa karşı alınan önlemin alanın etrafının tel örgü ile çevrilmesi olarak değerlendirildiği, bu tel örgülerin de belli bölgelerde parçalandığını ,alana gittiğimizde alana rahatça girip çıkarak gözlemledik.

 

2019 yılında firma tarafından alanın son durumu ile ilgili açıklamalar  basın organlarında yer aldı; bu kapsamda Aslan Avcı Döküm Sanayi ve Ticaret A.Ş., Türkiye Atom Enerjisi Kurumu (TAEK)’na başvurarak, nükleer atıkları temizleme işini üstlenen Turanlar Çevre A.Ş. ile yapılan protokolü sonlandırdıkları açıklandı. Mülk sahibi Ozan Kolcuoğlunun basına yansıyan açıklamalarında ise; Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) raporunda revizyona gidildiğini, revizyonun tamamlandıktan sonra sahada temizleme çalışmalarının başlatılacağı, Şirket yetkilileri tarafından  Atıkların sahadan taşınarak bertarafı için Fransız devlet kuruluşu ANDRA’dan danışmanlık hizmeti alındığı, TAEK’ten, bertaraf sahası için yer gösterilmesine dair kılavuzluk yapılmasını ve bu konudaki tüm kriterlerin kendilerine bildirilmesini istendiği, Mülk sahibi Ozan Kolcuoğlu da bundan sonra yapılacak çalışmaları ANDRA adlı şirket üzerinden yürüteceklerine dair açıklamaları yer aldı.

Ozan Kolcuoğlu açıklamalarında, “Alanda uluslararası standartlar nasılsa, o şekilde bir çalışma yapılacak. Daha sonra da atıklar sahadan taşınacak. Atıkların nereye götürüleceği konusu henüz net değil” dedi. Turanlar firmasının, kanun ve yönetmelikler çerçevesinde sahanın fiziki güvenliğini sağladığını, insanların alana girip çıkmasının denetiminin bu firma tarafından yapıldığını belirtti.

TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu, İzmir Tabip Odası, İzmir Barosu, EGEÇEP, sivil toplum örgütleri ile birlikte atıkların tespitinden itibaren yapılan sayısız basın açıklamasında ilgili kurum ve kuruluşlar alanın temizlenmesi ve sorumluların cezalandırılması için göreve çağrıldı. Meslek odaları ve bilim insanları tarafından konuyla ilgili değerlendirme ve uyarılar paylaşıldı. Resmi yazışmalar yapıldı, hukuki süreçler yürütüldü. Ancak alanda hiçbir çalışma yapılmadı.

Meslek odaları, çevre platformları, sivil toplum kuruluşları, mahalle sakinleri, siyasi partiler, pek çok STK, platform, bileşenin yıllardır yürüttüğü hukuki ve toplumsal mücadelede; 2021 yılında Gaziemir Belediye Başkanı Sayın Halil Arda’nın başlattığı ‘Duran Adam’ eylemleriyle sorun yeniden kamuoyunun gündemine geldi. İzmir’in Çernobil’i olarak değerlendirilen alanın temizlenmesi için başlatılan eylem 13 hafta sürdü.

Gaziemir süreci ile ilgili Gaziemir Belediye Başkanı Sayın Halil Arda öncülüğünde Çevre Mühendisleri Odası İzmir Şubesi, Kimya Mühendisleri Odası Ege Bölge Şubesi, İzmir Tabip Odası, Gaziemir Çevre Platformu, DEÜ Çevre Mühendisliği Bölümü Emekli Öğretim Üyesi Sn. Enver Yaser KÜÇÜKGÜL, Avukat Arif Ali CANGI’nın yer aldığı bir teknik komisyon kuruldu. Komisyon tarafından atıkların temizlenmesine yönelik teknik değerlendirme ve çağrılar yapıldı, görüşmeler gerçekleştirildi.

Türkiye Enerji, Nükleer ve Maden Araştırma Kurumu (TENMAK), Gaziemir Belediyesi'nin başvurusu üzerine ' İzmir'in Çernobili' olarak nitelendirilen 70 dönümlük alandan çıkarılan 260 ton radyoaktif atığın İstanbul'da bir tesiste depolandığını, kalan atığın da gelecekte ortaya çıkarılarak teslim alınacağını bildirdi.

2022 yılı sonuna gelindiğinde alanda temizlik çalışmasının yapılacağına dair haberler paylaşıldı. Atık alanının etrafının duvarlarla çevrildiği gözlemlendi.

03.01.2023 tarihinde yapılan İzmir’in Çernobil’i Temizlensin komisyonu toplantısının ardından 13.01.2023 tarihinde kamuoyunun bilgilendirilmesi, yetkili ve görevli kamu idarelerine taleplerin iletilmesi amacı ile bir basın açıklaması gerçekleştirildi.

Yetkili ve görevli Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na, Nükleer Düzenleme Kurumu başta olmak üzere ilgili kurumlara çağrıda bulunularak aşağıdaki soruların cevaplanması talep edildi.

 

•Atıkların miktarı ve alandaki dağılımına yönelik tespit çalışması yapılmış mıdır?

•Alandaki radyoaktif ve tehlikeli atıkların bölgeden uzaklaştırılması konusunda neler yapılmıştır?

• Haberlerde geçen temizleme çalışmasına ilişkin hazırlanmış bir proje var mıdır?

•Alanda mevcut kirlilik ve etkilerine yönelik izleme ve ölçümler düzenli olarak gerçekleştirilmekte midir?

•Bölgede sağlık taraması ve izleme çalışması yapılmış mıdır?

•Ülkemize girişi yasak olan nükleer atıkların bölgeye nasıl geldiği konusunda çalışma yapılmış mıdır?

•Sürecin sorumluları hakkında yürütülen hukuki süreç ve çalışmalar nelerdir?

•Bölgedeki çalışma hangi kurumlar tarafından yürütülecektir?

•İlgili kurumların alanda yürütülecek çalışmalara ilişkin programı, takvimi ve süreci nedir?

•Bu projeye ilişkin ÇED süreci yürütülecek midir?

•10 Ağustos 2017’de olumlu bulunan ÇED raporuna göre faaliyet yapılacaksa, ona ilişkin yapılan itirazlar dikkate alınmış mıdır?

•Atıkların ayrıştırılması ve taşınması sırasında ortaya çıkacak kirliliği önleyecek ne gibi tedbirler alınacaktır?

•Çalışmaların denetimi kim tarafından yapılacaktır?

•Gaziemir ‘in 16 yıllık sürecinden sorumlu kurumlar tarafından yapılan çalışma ve denetimler güvenli midir? Bağımsız bir denetim süreci gerçekleştirilecek midir?

 

 

Yukarıdaki soruların resmi cevaplarını ilgili kurumlardan beklerken, alandaki atıkların çevre ve halk sağlığına yönelik daha fazla tehdit oluşturmaması için temizlik süreci ile ilgili yapılacak çalışmaların hazırlık aşamasından itibaren tamamlanıncaya kadar şeffaf yürütülmesi, bağımsız uzmanlar tarafından denetlenmesi ve kamuoyunun şeffaf ve sağlıklı şekilde bilgilendirilmesi gerektiğini tekrarlıyoruz.

 

Alanın temizlenmesinin yanı sıra benzer yasa dışı atık ticaretinin önüne geçilmesi için buradaki radyoaktif atıkların nereden, hangi yasa dışı yollarla, kimler tarafından getirildiği mutlaka ortaya çıkartılmalıdır. Bunun için adli ve idari soruşturma makamlarının görevlerini yapmaları çağrısında bulunuyoruz.

 

Tüm İzmir Halkı ile birlikte sürecin takipçisi olduğumuzu bir kez daha tekrarlıyoruz.